Sen hiç bilmedin ama,
ben hep sevdim seni...
Gülümsediginde,
nazli ceylanlar inerdi
yüregimin umut pinarlarina...
Kirkikindiler yagardi ansizin
gönlümün vahalarina... Sen hiç bilmedin ama,
bir derdin oldugunu anlardim
gözlerin daldiginda...
Içim titrerdi,
düsman kesilirdim seni incitenlere,
hüzün dalgalari vururdu
gönlümün kiyilarina...
Sen hiç bilmedin ama,
seni her düsündügümde
yildizlar sevgiyle gülümserdi
ruhumun semalarinda...
Keyifle uyanirdi düslerim
rengarenk safaklara...
Sen hiç bilmedin ama,
gözlerin degdiginde gözlerime,
yeserirdi bozkirlarim...
Bahari yasardim zemherilerde,
sevda kuslari konardi
yüregimin ucuna...
Sen hiç bilmedin ama,
“Ne haber” dediginde,
denizine kavusan martilar gibi
çiglik çigliga, kanat çirpardi sevinçlerim...
Sihirli bir el degmiscesine
silinirdi bütün hüzünlerim,
günüm aydinlanirdi,
günesim batmazdi daglarimda...
Sen hiç bilmedin ama,
kabul etmek istemesem de,
kis ortasinda düsen saskin cemreler gibi,
zamansiz düsmüstüm sevdana...
Sen çoktan geçmistin o yollari
mümkün degildi geri dönüsün...
Bilirdim vuslatin imkansizligini,
yollara düsesim gelirdi,
aglardim kuytularda...
Sen hiç bilmedin ama,
yas tuttum ardindan
uzaklara gittiginde...
Tutunacak bir daldan mahrum kalan
sarmasiklara döndüm...
Köksüz kaldim,
öksüz kaldim,
sensiz kaldim,
su koskoca dünyada